Перевод: со всех языков на русский

с русского на все языки

yağmur yemek

  • 1 yağmur

    до́ждь (м)
    * * *

    yağmur boşandı — хлы́нул проливно́й дождь

    yağmur küpten / bardaktan boşanırcasına yağıyor — дождь льёт как из ведра́

    yağmur yağmak — идти́ - о дожде́

    yağmur yemek — промо́кнуть до ни́тки

    2) перен. град, пото́к, мно́жество

    itiraz yağmuru — пото́к возраже́ний

    taş yağmuru — град камне́й

    ••

    yağmur yağarken küpünü doldurmakпогов. наполня́ть кувши́н, когда́ идёт дождь (т. е. воспользоваться удобным случаем для наживы)

    yağmur olsa, kimsenin tarlasına düşmez / yağmaz — погов. е́сли он бу́дет дождём, то ни на чьё по́ле не вы́падет; он и па́льцем не шевельнёт, что́бы помо́чь кому́-нибудь

    Türkçe-rusça sözlük > yağmur

См. также в других словарях:

  • yağmur yemek — yağmurda iyice ıslanmak, sırılsıklam olmak Ben önde, Nezir arkada, çamurlu yoldan, yağmur yiye yiye elimdeki pilli fenerin ışığında yürüyoruz. R. H. Karay …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • yağmur — is. 1) Atmosferdeki su buharının yoğunlaşmasıyla oluşan ve yeryüzüne düşen yağışın sıvı durumda olanı, yağar, yağış, baran, bereket, rahmet Hava biraz bozukçaydı, dışarıda serin bir yağmur çiseliyordu. M. Ş. Esendal 2) mec. Çok ve sık düşen,… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • Liste Swadesh Du Turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Liste Swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Liste swadesh du turc — Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • Turc (liste Swadesh) — Liste Swadesh du turc Liste Swadesh de 207 mots en français et en turc. Sommaire 1 Présentation 2 Liste 3 Voir aussi 3.1 Bibliographie …   Wikipédia en Français

  • atıştırmak — i 1) Acele olarak yemek veya içmek Besim, gidenlere ikram edilen çaydan kalma bisküvileri atıştırmakla meşguldü. P. Safa 2) nsz Yağmur veya kar serpiştirmek …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • boru — is. 1) Bir yerden başka bir yere sıvı, gaz vb. aktarmaya yarayan, içi boş, uçları açık, uzun ve dar silindir Soba borusu kazanın içinden geçerdi. N. Cumalı 2) Borazan Ankara da ilk sabah boru sesinden uyandım. R. E. Ünaydın Birleşik Sözler boru… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • dua — is., din b., Ar. duˁāˀ 1) Yakarış 2) Tanrı ya yalvarma, yakarış için söylenen dinî metin Pazartesi, perşembe geceleri yatağında gizli gizli Arapça dua okurdu. A. Gündüz Birleşik Sözler beddua hayır dua cenaze duası hatim duası karınca duası …   Çağatay Osmanlı Sözlük

  • kuş — is., hay. b. Yumurtlayan omurgalılardan, akciğerli, sıcakkanlı, vücudu tüylerle örtülü, gagalı, iki ayaklı, iki kanatlı uçucu hayvanların ortak adı Çalıların üstünde kuşlar cıvıldayarak uçuşuyordu. Ö. Seyfettin Birleşik Sözler kuş bakışı kuşbaşı… …   Çağatay Osmanlı Sözlük

Поделиться ссылкой на выделенное

Прямая ссылка:
Нажмите правой клавишей мыши и выберите «Копировать ссылку»